15 Mayıs 2012 Salı

Altıncı Hastalık

6 Mayısta boğaz turu yapmıştık. O günün akşamı kızım ateşlendi. Biz boğaz havasından mı yoksa güneşten mi diyerek o akşamı ve geceyi başında nöbetle geçirdik. İnsan o mini minnacık bedenin ateşten kaynaklanan halsizliğini gördükçe durup durup sen hasta olacağına ben olsaydım diyor. Pazartesi günü sabahtan soluğu hastanede aldık. Kan tahlili ve idrar tahlili neticesinden bir şey çıkmadı. Doktorumuz altıncı hastalıktan şüphelendiğini 3 gün sonra döküntü olursa tekrar gelmemizi söyledi. Ve biz ateş düşürücü ile yine düştük evin yoluna.
Bu arada o kadar tahlil sonucu beklerken bende göz için muayene oldum. Lasik (lazer) ameliyatına uygun muyum diye. Gayet uygunmuşum. Ve bu perşembe Bayrampaşa Göz Nuru Vakfında ameliyatı olacağım inş. İnceden de tırsmıyor değilim hani..
Neyse biz evin yolunu tutunca iki gün boyunca millete ( buna annem ve babaannemiz dahil) altıncı hastalığı anlatmakla geçti ömrümüz. yok efendim ne biçim hastalıkmış dişmiş bu öyle hastalıkmış mı olurmuş bilmem ne.. Beynimi yediler sağ olsunlar.

 Allahtan döküntüler çarşamba günü çıktıda cümle alem rahatladık. Hiçbir ilacı yok bu hastalığın. Tek yapmanız gereken döküntüler çıkana kadar ateşi düşürmek. Biz hem fitil hemde şurup kullandık. Tabiki duş ve soğuk kompleks yetersiz geldiğinde.. Döküntüler de 2 gün sürüyor ve iki gün sonunda sönüyor. Sanki sıcaktan çıkan isiliği andırıyordu. İlk gün kırmızı iken ikinci gün sadece pütürler kalmıştı daha sonraki günde hepsi geçti çok şükür.

Altıncı hastalıkla ilgili kısa bir bilgi:
Anne babaların altıncı hastalık adıyla tanıdığı Roseola herpes ailesinden bir virüsün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır.
Ateş nedeniyle hastaneye götürülen bebeklerde sık görülen bir enfeksiyondur. En sık 6-18 aylar arasında, bazen diş çıkarma ile birlikte görülür.
Önce, bebekte 40 dereceye varabilen bir ateş görülür.( Diş çıkarma tek başına asla bu kadar yüksek ateş yapmaz ) Ateşin bu kadar yüksek olması, anne babayı endişelendirir. Bu endişe oldukça haklıdır, çünkü ateşe hassas bebeklerde ateşli havaleler görülebilir. Ateş düşürücü alınca, bebeğin biraz daha keyifli olduğu görülür. Bu yüksek ateşli dönem, 3-4 gün sürebilir. Bu sırada bebekte yapılan muayenede, tanı koydurucu belirgin bir bulgu saptanmaz.
Ateşli dönemin ardından, aniden ateş kaybolur ve özellikle gövde, boyun ve kollarda soluk kırmızı döküntü ortaya çıkar. İşte artık ateşin nedeni ve hastalığının adı belli olmuştur. Bağışıklık sistemi normal olan çocuklarda, herhangi bir komplikasyona yol açmaz.
kaynak: http://www.sagliklicocuk.com/sc01/crklr/file/cckhstlklr/altinci.asp

Yoğun Günler...

    Misafirlerim var demiştim. Hala da varlar. Cuma günü gidiyorlar. Bende cumartesi baba evine gidiyorum zaten. Şöyle herkesten uzak bi kafa tatili için.Bakalım kafa tatili diye gidip kalan beynimizden de olmayız inş.
Neler oldu ya gelirsek;
 Eşim ve arkadaş çevresi ile boğaz turu yaptık... Çok da güzel geçti temiz hava ve muhabbet içimi açtı.


Babaannemiz buradaydı boş durmasın sıkılır diyerekten:) bolcane istediğimiz patik ve hırka modellerini yığdık önüne;) Oda sağ olsun kırmadı tek tek işledi.

 Baykuşlu şapkamız vardı patikleride ekleyince takım oldu. Baykuşun gözler ve burun bana ait. Zaten eciş bücüşlüğünden belli olur:)

Bu da benim favori kurabiyem fındıklı,damla çikolatalı üstü pudra şeker ve tarçınlı..